Ramazanda dili damağı kuruyanlara...
Derviş Ahmet oruçlu imiş, hem de niyeti kavi oruçlu imiş.
Yaz sıcak, tekkenin duvarı yıkık.
Çare yok yapacak.
Tam öğle güneşinde tab ve takati kesilmiş.
Hararetten dili kurumuş.
Nasıl gelirse gelsin diye kalaylı maşrapayı küpe daldırdığı gibi dudak kenarlarından kılla kaplı yanmış sinesine akıta akıta içmiş.
Bir ses duymuş: "Ne yaptın be? Ramazan..."
Yangınını teskin etmekten gelen büyük hazla şöyle demiş:
"Evet Ramazan, biliyorum; fakat bu mübarek her sene gelir, Derviş Ahmet ise bir defa!..."
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder